Uzun uğraşların ardından gelecek nesillere güzel bir miras bırakacak olmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Gül, “Müze kurmak istediğimizde böyle bir binada olmasını istedik. Buradaki bebeklerin birçoğunu gittiğimiz ülkelerden aldık ama daha çoğu müzeyi ziyaret edenlerden geldi” dedi.
Gül “Ülkelerinin kültür ve özelliklerini taşıyan bebekleri sergilenmesi için bize gönderiyorlar. En son gelen bebeğin üzerinde şöyle bir not vardı, ‘Sizin ailenize bir nüfus daha kazandırdık’ yazıyordu. Henüz sergileyemediğimiz bebekler de var. Dünyanın bütün geleneklerini, kıyafetlerini, tarihi olaylarını yansıtan bebekler var” diye konuştu.
Sibel Radiye Gül “Müzeyi ziyaret edenler önce biraz tereddütlü geliyor ama burayı ziyaret ettikten sonra ön yargılı yaklaştıklarını itiraf ediyorlar. Birinci derecede koruma altında olan bir binaya sahibiz. Böyle bir binayı müzeye dönüştürmüş olmak büyük bir şans diye düşünüyorum” dedi.
Müzeyi gezen Nurten Gözoğlu ise yurt içi ve dışında çok sayıda müzeyi görme imkanı bulduğunu ancak buradaki gözlemlerinin diğerlerinden farklı ve etkileyici olduğunu vurguladı.
Gözoğlu “Böyle bir müzeyi daha önce görmemiştim, kendine has bir mekan. Buradaki objeler tamamen el emeği, göz nuru ve her biri birbirinden değerli. Müzeciliği biliyorum ve çok seviyorum. Çok yakından da takip ediyorum. Burası gerçekten çok enteresan, iyi ki de gelmişim” diye konuştu.