Vatandaşların hak ve özgürlüğünü kısıtlayan en ufak bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olağanüstü hal falan da söz konusu değil. Bunu hiç kimsenin çarpıtmasına kesinlikle gerek yok. Bunun dışındaki bütün yorumlar bir çarpıtmadır. Teröre, teröriste arka çıkmadır. İşin özü şudur: Devlet Memurları Kanunu’na göre bir kanunsuz, disipline aykırı, devlet memurluğuyla bağdaşmayan, devlete, millete ihanet eden bir girişimi ortaya koyan kişiyle ilgili ancak iki yıl içerisinde disiplin soruşturmasıyla onun görevine son verebilme imkanı söz konusudur. Ancak 15 Temmuz olalı beş yıl olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla burada tamamen terörle mücadele kapsamında devletimizin bu mücadeleyi yapabilmesine ilişkin meşru, hukuki, anayasal zeminin süresinin uzatılmasına ilişkin bir süreci yaşıyoruz. Bunun dışındaki bütün yorumlar, OHAL söylemlerinin hepsi, gerçeği yansıtmayan çarpıtmalar olarak karşımıza çıkıyor.”
Devlet Memurları Kanunu’na göre, konusu suç teşkil eden bir eyleme ilişkin, zaman aşımına uğramaması için iki yıl içerisinde mutlaka disiplin soruşturmasına başlanması gerektiğine işaret eden Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
“Başlanmadığı taktirde zaman aşımına uğruyor ve o suç teşkil eden fiil cezasız kalıyor. Dolayısıyla ihanetiyle, yaptığı yanlışla adeta yanına kar kalmış oluyor. Bunu ortadan kaldırmaya matuf hukuki bir zorunluluğun gereği olarak bu şekilde 31 Temmuz 2021 tarihine kadar geçerli olan kanuni düzenlemenin süresini bir yıl daha uzatmış oluyoruz. Bunun olağanüstü hal ile vatandaşlarımızla hiçbir ilgi ve alakası yok. Ancak teröre, terör örgütlerine üye olanların bundan korkması lazım. Dolayısıyla muhalefetin de bu konuyla ilgili olayı çarpıtmaması ve teröre ve teröriste, terörist eylemlere sahip çıkmaması lazım.”