Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye…
Bu deyimi bilmeyen yoktur sanırım ancak deyim kulaklarda küpe değil de, anlamını yitirmiş şarkı sözü gibi yer almışsa..!
*****
Fırsat kaçmış!
Yanlış yapmışız!
Bu olmamış!
Aman canım sende!
Bakarız daha sonra!
Oldu bir kere!
Vah vahhh!
Tüh…
Bir dahakine artık..!
Bir de hafıza zayıfsa ve dejavu’nun tam ortasından, hiç ıskalamadan sürekli geçiyorsan!
“Bir musibet bin nasihatten iyidir.” Ata sözüne de sımsıkı sarıldıysan…
*****
Aynı hataları sık sık yapmakla, bir yıl sonra yapmak arasında hiçbir fark yoktur.
Doksandokuz kere yapılan hata yüzüncü kez yapıldığında da hatadır.
Hataya yüz kişi hata değil diyorsa bu, “hata” olduğu gerçeğini değiştirmez.
Hiç kimse çıplak bir elektrik kablosunu bir kez tutup çarpıldığında ikinci kez tutmaz ama;
“Ucunda ölüm yok ya kafasıyla” aynı hataları sıklıkla yapmaya başladığında, “Kronik salaklık ve bencillik” beyninin bir lobunda hareket halindedir demektir!
Hepimiz birbirimizin hayatını kolaylaştırmaya çalışsak, trafikte, gündelik yaşamda nezaketi elden bırakmasak, düşünceli davransak.
Üst üste hata yapmayı, bencilliği bir kenara bıraksak!
İnsanı dedikoduyla değil, kendisinden tanısak!
Sonra da kendimizle tanışsak..!
Kendi gerçeğini kabullenmeyenin değişmeyeceğini anlasak…
Ne güzel değil mi?!!!
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye”
Eşeği Niğde’ye Sürelim sürmesine de, eşeklik de baki kalmasın artık!?
Yazarın diğer köşe yazıları
Ölümüze var da, dirimize yok mu?
Birimiz hepimiz, hepimiz kendimiz için..!