
Elif Numanoğlu Röportaj
ELİF NUMANOĞLU RÖPORTAJ
Spor denemesi aklımıza ilk gelen nedir?
Sağlık, mücadele, yarışmak, futbol ..!
Bu sefer çok daha farklı farklı bir hedefe yaklaşıyoruz spor olgusuna…
Elif Numanoğlu;
Ruhu bedenine 2 kalıp büyük, enerji saçan bir sporcunun ilgisiyle okuyacağınıza inandığınız röportajına yer vermeyi düşünüyorduk ve çok da iyi yapıyor!
***
MG: Sizi tanıyalım, kimdir Elif Numanoğlu?
EN: 24 yaşında. Odtü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Odtü Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Yüksek Lisans öğrencisiyim, derslerim bitti ve şimdi tez dönemindeyim.
Alanım fiziksel aktivite ve halk sağlığı. Tezim mobil teknoloji ve fiziksel aktivite ile ilgili. Bir youtube kanalım var ismi, “ Sporcu Kadının Hikâyesi “ bu kanalda onu yaştan onu kesiştiği zaman sporda çok başarılı olayı göstermeye çalışıyorum ve spora odaklanmak kadınlara ilham vermeyi hedefliyorum.
MG: Sporun hangi branşı ya da branşları ilginizi çekiyor ve şuan ilgilendiğiniz branş?
EN: Son 6 yıldırım yıldırım. Benim için aşk. Triatlon sporuna büyük bir ilgim var kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ülkemi uluslararası alanda temsil edebilecek olan gelmeyi çok istiyorum.
Daha önce Herkes İçin Spor Federasyonu’nda dönemlik olarak spor psikolojisi ve psikomotor gelişim derslerinde hocalık yaptım. Türkiye Olimpiyat Hazırlık merkezinde staj yaptım. 2018 Yılı Uluslararası Spor Bilimleri Kongresinde sözel sunum yaptım. Medyaya ilgim vardı. Lisansta okurken TRT dış yayınlar dairesinde staj yaptım.
M.G: “ Sporcu Kadının Hikâyesi “ ilgi çekici bir slogan. Bu sloganın içini doldurabildiniz mi?
E.N: Ayrıca, okul döneminde Campusrunners isminde bir koşu ekibi kurdum. Sosyal medya hesaplarından da aktif olarak paylaşım yaptım, arkadaşlarımı teşvik etmek için campusrunners diye instagram ve facebook sayfası yayımladım.
Bununla da yetinmedim ve Trfits isimli web sitesi açarak, İngilizce ve Türkçe yazılar paylaştım.
M.G: Tüm bunları bir anda yapmışsınız gibi anlattınız!
E.N: Bitmedi! Spikerlik ve sunuculuk eğitimimi tamamladım. Spor ve toplumsal cinsiyet. Toplumsal cinsiyet ve kadın psikolojisi. Toplumsal cinsiyet ve politika derslerini aldım. Sportstnet’in spor yayıncılığı eğitimini tamamladım. Sonrasında da staj yaptım.
M.G: Bu kadar sanırım?!
E.N: Isf She Runs Active Girl projesine dünyadan seçilen 9 gönüllü kızdan biri oldum. 2018 mart ayında paris’teydik.
M.G: Peki, hedef ya da hedefleriniz?
E.N: Kadın sporcuları medyada görünür kılmayı ve aynı zamanda kendi performansımı geliştirmeyi belki ileride, ülkemi temsil etmeyi çok istiyorum.
M.G: Triatlon sporuna karşı ayrı bir ilginiz var!?
E.N: 2 kez 42km maraton koştum. Şimdiye kadar toplamda 44 yarışa katıldım. Lisanslı triatlon sporcusuyum.
M.G: Derece?
E.N: Triatlonu bu sene ilk kez deneyimledim. Balıkesir Avlu triatlonu olan Sprint mesafe triatlon yarışına katıldım ve yaş grubu 1.si oldum.
3 Kasım’da düzenlenen 1.9km yüzme, 90 km bisiklet ve 21.1 km koşudan oluşan Ironman 70.3 yarışını tamamladım.
Hedefim kendimin en iyisi olmak!
M.G: Kendinize idol seçtiğiniz veya beğendiğiniz sporcu?
E.N: Lucy Charles. Bu kadını beğeniyorum çok başarılı.
M.G: Bu başarılarda katkısı olan antrenörünüz kim?
E.N: Bir antrenörüm yok ama Türkiye Atletizm Federasyonundan atletizm ve Türkiye cimnastik federasyonundan pilates antrenörlüğü belgem var.
M.G: EN çok kullandığınız sosyal medya hesabınız?
E.N: İnstagram ismim, “ sherunsforever “ çünkü sonsuza dek koşacağım. “Yakala Koşabilirsen!“
M.G: Sponsor desteğiniz var mı?
E.N: Lisansta okurken yüzme takımına girmiştim ve okulumu müsabakada temsil ettim. Yüzme bisiklet koşu varken neden 3’ünü birleştirmeyeyim diyordum ama Odtü’de okurken ve öğrenciyken bunu yapmak oldukça zordu. Özellikle triatlon çok maaliyetli bir spor. Yol bisikletimi Herkes İçin Spor Federasyonunda çalışırken biriktirdiğim parayla alabildim.
Ironman yarışına da Ultimate Sinpaş yarışında kazandığım parayla katılabildim.
M.G: Sponsor yok diyorsunuz!
E.N: Bu arada sadece koşmuyorum, koşarken ya da katıldığım yarış organizasyonlarında bağış topluyorum.
“Hem bağış topluyorum hem half ıronman oluyorum”
Kampanya adıyla: Mert Fırat’ın kurmuş olduğu “İhtiyaç Haritası” platformu için 950 Tl bağış topladım.
Öncesinde de, Adım Adım platformu adına Serçev ve Kaçuv için bağış topladım.
Odtü’deyken de, Odtü Mezunlar Derneği ile okuyan öğrenciler için burs topladım.
Bu şey beni manevi olarak çok besliyor.
M.G: Siyasetten spora geçiş!
E.N: Siyasetten spora geçme sebebim ise siyaset savaştırıyor, sporsa birleştiriyor bence. Ben sporu seçtim!
M.G: Başka bilmemiz gereken!?
E.N: Türkiye’de, 2018 aralık ayında 2. Kez düzenlenen Kadın ve Spor çalıştayında da raportör olarak görev aldım.
M.G: Sporcu kadının hikâyesi, fikri, ya da sloganı nasıl oluştu?
E.N: Koşarken…
Etrafımda bazı kadınları görüyordum, 3 çocuğu olup, sabah erken saatte antrenman yapan kadınlar. Örneğin bu kadınlardan biri gidiyor, kapadokya’da 63 Km lik parkurda parkur rekoru kırıyor. Üç çocuğu ve sorumlulukları var ama bunu başarabiliyor.
Başka bir örnek; benim yaşıtım bir kız 5 aydır koşuyor ama daha önce hiç bir spor aktivitesine katılmamış ama kendisine hedefler koyarak motive olmuş, sadece kilo vermek için değil, kafasındaki hedeflere erişebilme düşüncesi.
Etrafımdaki arkadaşlarım soruyorlardı: Elif, benim bacaklarım kaslı değil ama koşmaya başlasam başarabilir miyim?
Farklı meslek gruplarından insanlarla mesai bitiminde pistte buluşuyor ve sohbet ediyoruz. Herkes kendi sporla tanışıklığını anlatıyor ve birgün kendime, neden onları hikâyesini yansıtmayayım ki dedim… Bu amaçla çıktığım yolda kadın dayanışmasını hissettim!
M.G: Sizce uluslararası spor arenasında, ” sporda kadın üstünlüğü ” diye bir şey ortaya çıkabilir mi?
E.N: Dayanıklılık sporlarında çıkabilir diye düşünüyorum çünkü kadınlar fiziksel zorluklara karşı daha dayanıklı bence. Beni 10 Km koşuda geçebileceğini iddia eden erkek sporcularla, 35 Km’lik zor ve dayanıklılık gerektiren bir parkurda, ” yokuş aşağı inme, yokuş yukarı çıkma “ 4.5 saatlik performansta onları geçebiliyor ve yarım saatlik bir fark atabiliyorum. Örneğin Boston maratonunu bitiren kadın da bir çok erkeği geçmeyi başarmıştı, üstelik oldukça dayanıklılık gerektiren bir maratondu.
M.G: Geçmiş olimpiyatları baz alacak olursak, olimpiyatlarda başarılı olmuş kadın sporcularımızın sayısı size göre yeterli mi?!
E.N: Bence yeterli değil ancak eskiye oranla artmış durumda.
Voleybol ile başlamış spora … Voleybol için sporcu seçmelerinde görüşmüştüm: Ayağa kalk, oğlan, kilo sorgusu … Sporcu adayının olduğu yer, tercih pek fazla değerlendirebilir, merkezdeki özelliklere göre karar veren bir sistem … bir sistemle daha başarılı sporcular yetiştirilebilinir diye düşünüyorum.
Röportaj: Mehmet Güney